
Ozan
Şehirli Ozan Necmi Bektaşoğlu
“Hayat Oyununda Rol Kapmak “
Gelip geçiyoruz işte bu hayattan
Yaşamak denilen tiyatrodan
Sen, ben, hepimiz, cümle alem
Zamanı gelince, son nefes de verilince
Bitti işte, kapandı perde, Cii Aa !.
Bizden önce niceleri geldi geçti hatırla
Herkes bir rol üstlendi
Oyunun milyarlarca kezinci tekrarında
Büyük çoğunluğu figüran olmayı seçti
Bilirsin, figüran rollere
Payına düşeni bölüşmek düşer oyunun sonunda
O da ortada onlar için ayrılmış bir pay varsa
Sükut eder sahnede figüran
Sağdan girer, soldan çıkar
Yürür gider işte bu hayattan
Kolay, sıradan, herkesçe yapılabilir bir rol
Figüran
Ne adı, ne esamesi okunur
Olsa da olur, olmasa da
Nasıl olsa yerine bir başkası bulunur
Nedir ki, elini sallasan, herkes figüran
Bana sorarsan başrol kapmaya bak
En azından yardımcı rol olsun rolün
Spotlar seni göstersin, gözler üstünde
Seyirci seni izlesin
Alkışı sen al, havan olsun, parsayı kap
Kap ki gülümseyesin
Hakkını verdim rolümün
Hatta yorumladım, ruhumu kattım oyuna
Yaşadım işte diyebilesin
Her geriye dönüp baktığında
Yoruldum, çok zorlandım ama
Değdi be, başardım diyebilesin
Bu rolün tekrarı yok unutma
Tek gösterimlik oyun bu
Prömiyer
Matinesi, suaresi yok
Bir daha oynayabilsem keşke
Şöyle bakardım
Yüreğimi koyardım falan deme şansın yok
Ah keşke dersin, üzülürsün
Oyunu yeniden oynama lüksün yok
Bence iz bırakmaya bak hayat sahnesinde
Bırak ki, senden sonraki hayatlarda
Senin adını okusun kendi rolüne hazırlanan
Örnek alsın jestini, mimiğini
Sesini, soluğunu
En kötüsü seni taklit eder senin rolüne soyunan
Ölsen de yaşatır seni
Yaşamak dedikleri zor zanaat bilirsin
Yaşamak dediysem
El etek ölmeden, diz çökmeden
Namerde boyun eğmeden
Muhtaç olmadan
Kaybetmeden inancı
Umudu yitirmeden yaşamak
Bir ağaç kovuğunda
Korkarak geçirilen değil dediğim
Dimdik ayakta, mazlumun yanı başında
Omuz omuza
Kaldırıp başını yukarı
Zalimin gözünün içine baka baka yaşamak
Bilirsin, önemli olan uzun olması değil
Hakkını vererek, dolu dolu
Aman sende demeden
isteğe bile yürümek yolunda, etrafına aldırmadan
Kelebek olsan, ipeğe durmak kısacık ömründe
Yarası olana merhem olmaya çabalayarak
Senden önceki ve sonrakilere selâm çakarak
Hakkıyla yaşamak
Sana dokunmayan yılana eyvallah edip
Yaşarım up uzun sanma
Kazanacağın süre
Sıranın sana geleceği kadardır olsa olsa
Sıradan, sürüden birinin adı anılmaz
Süklüm püklüm hayatları tarih yazmaz
Adın bile silinir mezar taşında
Mezarcının yazdığı yazının ömrü kadar
Kazara geçenlerin göreceği
Baksa da görür mü bilinmez
Gelip geçmişsin işte, kimin umurunda
Demem o ki, ölmek varsa da sonunda
Ayrıl sürüden, çık ortaya
Çağıran sen ol sürüyü yanına
Kurt kapsa ne fark eder
Son nefesini verene kadar
Son bir hamle ölmeden
Yılanın boğazını sıkmaya çalışarak yaşamak
Vakitsiz öten horoz misali
Sürüden ayrılan kuzu misali
Ölsen de bu uğurda saygı ile hatırlanmak
Öldü ama gösterdi bize zaferin yolunu bak
Tek yol birlikten kuvvet doğurmak
Hatta bağırmak son nefesinde
Kral çıplak, kral çıplak, kral çıplaaak
Haykırarak doğruyu, haklının
Güçsüzün yanında olmak
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunarak
Zulüme, zalime, kan emiciye karşı durarak
Senden sonrakilere ışık olmak
Yana yana
Karanlıklar aydınlansın yeter ki deyip
Gereğinde ölüme giderek yaşamak
Tarihe dön bir bak bence
Cellatların, kralların, soytarıların
Adı sanı yok
Anılmıyor, anılsa da lânet okuyarak
Senden önce yaşamış
Yiğit yürekleri yazıyor kitap
Minnetle yad ediyor okuyanlar
Bana sorarsan hoş bir sada ol
Gönüllere girmeye bak
Sen oynamak istediğin gibi oyna da
Bence kimse anlamasa bile dert değil
Takma ne olur kimseyi, sen yoluna bak
Öyle muhteşem oyna ki, geleceğe iz olsun rolün
Elbet bulacaktır izini, senden sonra seni arayanlar
Dilden dile duyacaktır hikayeni
Bu uğurda yaşayanlar..
EKİM 2017- İZMİR